Eşsiz resimlerin yanı sıra “Meksikalı Michelangelo” lakabıyla anılan Diego Rivera ile olan bitimsiz aşkı ile de dünya çapında üne sahip olan Frida Kahlo’nun hayatı 6 yaşındayken geçirdiği çocuk felci ve sonrasında gelen trafik kazasıyla değişir. Kaza nedeniyle bitmek bilmeyen bir acı ile yatağında sırt üstü yatmak zorunda kalan Frida, ailesinin de cesaretlendirmesiyle resim yapmaya başlar. Yerinden kalkamadığı için de odanın tavanına “Gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak adlandırdığı bir ayna koydurarak oto-portreler yapar. Bu şekilde 55 oto-portre çalışmasına, yaşamı boyunca da toplam 143 resme imza atan Kahlo’nun resimlerindeki ustalık ünlü ressam Pablo Picasso’ya bile “Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz” cümlesini kurdurtmuştur.