Koyu dindar bir ailede, ataerkil geleneklere göre yetiştirilen Fransız yazar Simone de Beauvoir, Katolik Enstitüsü’nde matematik, Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldı. Burada Jean-Paul Sartre ile tanıştı ve bağları hayat boyu kopmadı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Modern Zamanlar adlı politik gazetede yazmaya başladı ve ölene kadar bu yayının editörlüğünü yürüttü. Kadınların, “öteki”, “diğer” olma durumunu irdeleyen denemeleri hem edebiyat çevrelerinden hem de toplumun farklı kesimlerinden tepki görse de düşünceleri 68 hareketinin post-feminist ayağını oluşturdu. Varoluşçu feminizmi kabul eden Beauvoir, “Kadın olunmaz kadın doğulur” prensibini savundu. 1986’da öldüğünde Sartre’ın yanına gömüldü.