Yatak, masa ve sandalye dışında hiçbir şey bulunmayan, tek pencereli bir oda. Belleğini yitirmiş şekilde uyanan yaşlı bir adam. Odaya gelen tanımadığı kişiler, hatırlayamadığı suçlamalar, daima alınan kayıtlar. Yazı Odasında Yolculuklar, tam anlamıyla bir Paul Auster romanı. Bilmece halini almış gizemli kurgusu, tekinsiz karakterleri, içinden çıkılamayan durumlarıyla bir şekilde rahatsız ediyor okuru Auster. İlginç olan, Auster’ın “kurmaca” belirsizliklerinin hayatlarımızı bu denli andırması.