Yayımlandığı 1995’ten bu yana onu konuşuyoruz sürekli. Konuşmamak mümkün mü? İhsan Oktay Anar karanlık ve dolambaçlı sokakları, halk arasında tekinsizliğiyle nam salmışları, düşlerde kaybolanlarıyla tuhaf bir İstanbul’u çarşaf gibi sermişti önümüze. Romanın bu versiyonunda ise İlban Ertem’in hülyalı çizgileri şekillendiriyor Uzun İhsan Efendi’nin atlasını. İkilinin efsunlu iş birliği romanı daha da unutulmaz hale getiriyor. Okura ise bu puslu magnum opus’ta kaybolmak kalıyor: Gerçekten de büyük iş!