Ehlikeyif birisi nasıl birisidir?
Keyif için sağlık, afiyettir diyor eski sözlükler. Meninski, “neşe veya ruh coşkusu” demiş. Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı, rahat, huzur… Hafif sarhoşluk haline de keyif deniyor. Bunun güzel bir kardeş kelimesi de var: Çakırkeyif.
Ehlikeyif biraz daha katmanlı, epey daha sofistike bir kelime.
Keyif çatmayı, keyif sahibi olmayı herkes sever. Buna mukabil herkes ehlikeyif değildir. Nitekim keyfetmesini seven insana değil, keyfetmesini bilen insana ehlikeyif denir. Başka bir söyleyişle keyif sahibi olmak herkesin harcı değildir. Tam bu yüzden ehlikeyiflik bilginin, tecrübenin de konusudur. Ve elbette ehlikeyif birisinin nasıl birisi olduğu yoruma, uzun uzun konuşmaya açıktır. Böyle olması da çok güzel değil mi?
Hayat ehlikeyif için bir vakit geçirme, zenginleşme yahut yükselme değil haz alma ve öğrenme sürecidir. Haz ve bilginin işbirlikçisi olarak serin, muhabbet avcısı olarak sıcakkanlı birisidir.
Ehlikeyif hayata gelmenin istisnai bir durum olduğunun farkındadır. Hayatla ilişkisi aşırı kafaya takmayacağı kadar gevşek, boşlamaya getirmeyeceği kadar da ciddidir.
Ehlikeyif, muhabbet konusunda tavizsiz bir ısrar içindedir. Kendisi, herkes ve her şeyle muhabbet halindedir.
Ehlikeyif özgürlüğüne düşkündür. Ama başına buyruk olmadığının da farkındadır. Kimseyi rahatsız etmediği sürece her şey serbesttir.
Müzik, ehlikeyif için bir muhabbet vesilesidir. Şu yahut bu müziğin değil, iyi müziğin peşindedir.
Ehlikeyif, bölücü değildir. Zamanı bölerek, parçalayarak, sayarak değil yaşayarak geçirir. “Zamanın kıymetini bilmek” yahut “kaliteli zaman geçirmek” retoriğinden uzak durur.
Yarı zamanlı ehlikeyiflik olmaz. Ehlikeyif için keyif, işin bittiği yerde başlayan bir şey değildir. Boş zaman vesilesi hiç değildir. Hepsi iç içedir. Çilingir sofrasındaki muhabbetten duyduğu haz ile işini hakkını vererek yapmaktan, yeni yerler görmekten, yeni kitaplar okumaktan, gösteriler, filmler seyretmekten ve dahi uzaklara dalıp gitmekten, yeni bir melodiden, taze koklanmış bir çiçekten aldığı haz akrabadır.
Ehlikeyif, işini makam mevki, emeklilik yahut yaz tatili için değil, münhasıran bitirmek, iyi bitirmek, güzel bitirmek için yapan basit bir insandır. Yapmaya değer bulduğu bir işi iyi yapmaya da değer bulur.
Çakır faktörü
Ehlikeyif ve çakırkeyif mutlu bir beraberliğin taraflarıdır. Ehlikeyif, bütün içkilerin koşmaya ve coşmaya çağırdığı dünyada rakının sakin, temkinli ve yavaş duruşunu tercih eden birisidir. Ehlikeyif, çakırkeyif olmaktan yanadır. Bunun rakıyla olması da şart değildir. Baudelaire’in pek güzel tarif ettiği gibi “şiirle ya da erdemle” de olur.
Son olarak… Keyif ehli ile keyif arsızını karıştırmak, çakırkeyif ile sarhoşu karıştırmak gibidir. Sürekli çikolata yiyip karpuz suyu içerek tropik bir deniz kıyısında hamakta sallanamazsınız. Keyif arsızlığı sarhoşluk gibidir. Anlamsız olduğu kadar sıkıcıdır da. Keyif ehlinin denge ve karar mekanizmaları gelişmiştir, buna izin vermez. Tembellik çalışkanlık ister. Ehlikeyif olmak bir denge ve karar meselesidir.
Ehlikeyif nefsini hor gören değil, nefsinin kıymetini bilen, nefsine hürmet eden birisidir.